“Etik Söylem Yetmez, Eyleme Dönmeli”
Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) tarafından düzenlenen 12. Uluslararası Etik Zirvesi, bu yıl “Söylem mi, Eylem mi?” temasıyla iş dünyasında etik değerlere bağlılığın sınırlarını tartışmaya açtı.

Zirvenin en dikkat çeken oturumlarından biri, “Madalyonun İki Yüzü: Söylemde Etik ve Eylemde Etik” başlıklı panel oldu.
Panelde konuşan Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, iş dünyasında etik söylemler ile kurumsal eylemler arasındaki tutarlılığın, yalnızca bir yönetim ilkesi değil, itibarın sürdürülebilirliği açısından da stratejik bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Kösereisoğlu konuşmasında, kurumların etik değerlere yalnızca iletişim dilinde değil, karar alma ve operasyonel süreçlerinde de sadık kalması gerektiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:“Etik söylemlerle eylemler arasındaki fark büyüdükçe, kurumun itibarı da zedelenir. İstihdam süreçlerinde liyakatten uzaklaşıldığında, görünmeyen ama çok güçlü alternatif hiyerarşiler oluşur. Ülkemizde nepotizm yalnızca akrabalık ilişkileriyle sınırlı değil; mezun olunan okul, alt topluluk ya da belli çevrelerin etkisiyle şekillenen yapılar da bu sorunun parçası. Kurumların en değerli kaynağı insandır; bu kaynağı en doğru şekilde seçebilen ve değerlendirebilen kuruluşlar orta vadede gerçek başarıyı elde eder.”
Kısa vadeli kazançlar, uzun vadeli değerleri gölgelememeli
Securitas Türkiye Ülke Başkanı, etik kararların yalnızca bireysel değil kurumsal hedeflerle de uyumlu şekilde şekillenmesi gerektiğini belirterek, iş dünyasında sıkça rastlanan kısa vadeli bakış açısına dikkat çekti: “Bugün birçok kurum, yıllık finansal hedefleri merkeze koyuyor. Ancak orta ve uzun vadeli değerleri ödüllendiren sistemlere ihtiyaç var. Bireylerin kısa vadeli çıkarlarını kurumun sürdürülebilir hedefleriyle hizalamak, etik kültürün kalıcılığı açısından kritik önem taşıyor.”
Etik yalnızca söylemde kalmamalı
Kösereisoğlu, konuşmasının sonunda etik yaklaşımın şirket stratejilerinin merkezinde olması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Etik, ekolojik ve ekonomik sorumlulukların birlikte değerlendirildiği üçlü bilanço yaklaşımı iş dünyasında daha görünür hale gelmeli. Etik anlayış yalnızca söylemde kalırsa, uzun vadede kurumların itibarını ve sürdürülebilirliğini tehdit eder. Gerçek fark, etik değerleri söylemden eyleme taşıyabilen kurumlar tarafından yaratılır.”
Küresel güvenlik sektöründe etik iş yapış biçimlerinin öncüsü olan Securitas, Türkiye operasyonlarında da aynı anlayışı sürdürüyor. Kurum, etik yönetim, adil istihdam ve şeffaf süreçleri odağına alan uygulamalarıyla sektöründe fark yaratıyor.










