SÖZ BİTTİ, STRATEJİ BAŞLADI
Bir yanda devlet aklı, diğer yanda siyasi çıkar hesaplarıyla gerçeği çarpıtanlar. Bu defa oyun bozuldu. Çünkü söz bitti. Artık sahnede sadece strateji var.

MEHMET SEBAH YİĞİT
info@aktuelgazete.comm - 02126647132
Türkiye yıllardır aynı sahneyi izliyor:
Bir yanda devlet aklı, diğer yanda siyasi çıkar hesaplarıyla gerçeği çarpıtanlar.
Bu defa oyun bozuldu. Çünkü söz bitti. Artık sahnede sadece strateji var.
Ve bu stratejinin merkezinde devletin varlığını, milletin bütünlüğünü ve bölgenin geleceğini şekillendiren tarihi bir irade duruyor.
KENT UZLAŞISIYLA GELEN TUTARSIZLIK: MUHALEFETİN ÇİFTE STANDARDI
Geçmişe dönelim…
“Kent uzlaşısı” diye pazarlanan ama aslında ideolojik çıkar birlikteliklerinin meşrulaştırıldığı bir süreç yaşandı.
O gün HDP ile aynı kareye girmekten çekinmeyenler, bugün çıkıp devletin attığı her stratejik adımı eleştirme yarışına giriyor.
Dahası, dün HDP–TİP birlikteliğini sahiplenen muhalif çevreler, bugün süreci sanki hiç yaşanmamış gibi konuşuyorlar.
Bu tutarsızlık değil, düpedüz siyasi ikiyüzlülüktür.
TİP’İN POLİTİK TUTARSIZLIĞI: AYNI CÜMLEDE ÜÇ FARKLI SÖYLEM
Türkiye İşçi Partisi’nin politik çizgisi artık bir siyasi irade değil; rüzgâr nereye eserse oraya savrulan bir suni duruşa dönmüş durumda.
Devletin güvenlik stratejilerine çelme takmaya çalışan bu yapı, siyasette tutarsızlık ve oportünizmin en görünür örneğidir.
ERDOĞAN DÜŞMANLIĞINI SİYASİ AKIL ZANNEDENLER
Türkiye’de muhalefetin bir kısmı artık bir politik program üzerinden değil, Erdoğan düşmanlığı üzerinden hareket ediyor.
Ortadoğu yanarken Türkiye’nin stratejik adımlarını eleştirmek, ülke çıkarlarına karşı konumlanmaktır.
Bugün bir gerçek açık:
Erdoğan, devletin bölünmezliği için bedel ödemeyi göze almış bir liderdir.
Birinci çözüm sürecindeki cesur adımları tarihe geçmiştir.
DEVLET BAHÇELİ: KRİTİK ZAMANDA DEVLETİN YANINDA DURAN ADAM
Bahçeli, kişisel çıkarını değil devletin bekasını önceleyerek siyasette nadir görülen bir devlet adamlığı göstermiştir.
PKK: DIŞ GÜÇLERİN TAŞERON APARATI
PKK dış odakların taşeronu haline gelmiştir.
Kürt halkı ise örgütün baskısından bıkmış ve her zaman devletten yana olmuştur.
BİRİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİ: BEDİLLERLE YAZILAN TARİH
Çözüm süreci Türkiye için büyük bir risk ve cesaret dönemiydi.
Erdoğan barış için bedel ödemeyi göze aldı ve bu tavır bugün hâlâ stratejik bir miras olarak duruyor.
CEM KÜÇÜK GİBİ TUTARSIZ YORUMCULAR
Her şeyi biliyor havasında konuşan kimi köşe yazarları devletin stratejisini kişisel yorumlarına sıkıştırmaya çalışıyor.
Bu ise bilgi eksikliği ve özgüven yanılgısından başka bir şey değildir.
SONUÇ: TÜRKİYE STRATEJİK BİR DÖNÜM NOKTASINDA
Bugün atılan adımlar Türkiye’nin kaderini belirleyecek güçtedir.
Muhalefetin çelişkileri, TİP’in savrulan siyaseti, taşeron örgütlerin propagandaları…
Hepsi aynı anda duvara çarpıyor çünkü:
Söz bitti. Strateji başladı.
Bu ülke güçlü bir devlettir.
Ve bugün Türkiye büyük bir yürüyüşün içindedir.


